Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen ”5. Milletlerarası Bayan ve Adalet Zirvesi”nde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
”Son toplantısını dijital ortamda gerçekleştirdiğimiz zirvelerimizin her birinin ufuk açıcı tartışmalarla yürütülmüş olmasından memnuniyet duyuyorum. İrtibat imkanlarının yönlendirmeye açık biçimde yönlendirmesiyle ortaya çıkan tekdüzelik bayan algısındaki zenginliği ortadan kaldırmıştır. Batı medeniyetinin bayana bakışta ve hayattaki pozisyonu ile ilgili kabullerde ortaya çıkmıştır. Birebir bayan modeli dayatılmakta, bayandan tıpkı toplumsal, kültürel, ekonomik rolü oynaması istenmektedir. Bunun dışındaki her türlü kültürel davranış bir anda global lince tabi tutulmaktadır.
”KADINLARIN DIŞLANDIĞI BİR DÜNYA İNSANLIĞIN YARISINDAN FERAGAT ETMİŞ DEMEKTİR”
Artık bu sıkıntı bilim insanlarının, STK’ların ilgi alanı olmaktan çıkıp insanlığın topyekün gündem başlığı haline gelmesi gereken bir düzeye ulaşmıştır. Bayana şiddet, cinayet, ayrımcılıkta önemli meseleler yaşadığını biliyoruz. Biz ülkemizde bir bayanın şiddete uğramasını, hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz. Ülkemizi bayana yönelik cinayetin dört bir yanda kol gezdiği üzere sunanların kendi içindeki çürümenin gözden kaçmasını da kabul edemeyiz.
”ASLA KABUL EDEMEYİZ”
Gelişmiş ülkelerin dışarıya verdikleri imajın bilakis bayana yönelik ayrımcılıkla ilgili problemler yaşandığını biliyoruz. Bayanların dışlandığı bir dünya insanlığın yarısından feragat etmiş demektir. Ülkemizde tek bir bayanın bile yalnızca cinsiyeti yüzünden şiddete uğramasını, hele hele hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz. Bayana yönelik şiddete verilen cezaları artırarak şiddetin önlenmesi için değerli adımlar attık. Kız çocuklarımızın eğitime ulaşmasının önündeki pürüzleri kaldırdık. Üniversitede okuyan kız çocuklarımızın oranı artık erkekleri geride bırakmış durumdadır.
BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİ
Ülkemizi bayana yönelik şiddetin ve cinayetin gezdiği bir yer üzere sunanların kendi içlerindeki çürümeyi gözlerden kaçırmaya çalışmasını kabul edemeyiz. Ne işi var üniversitede okulda gitsin tarlada çalışsın paklık yapsın bayana reva görülen bu değil miydi? Üniversite koridorlarında itilip kakılan bayanlarımızın verdiği destansı çabanın yakın şahidiyiz. Başındaki örtüsü sebebiyle haksızlığa maruz bırakılan hatta örtüleri zorla açılmaa çalışılan bayanlarımızın yaşadıkları trajedi ülkemizin bir periyodunun kara lekesi olarak tarihe geçmiştir. Üniversitelerimizde ikna odaları kuranların kimler olduğunu bilmiyor muyuz? Artık de geldiler başörtü sıkıntısını çözelim diyorlar. Bak nereden nereye geldik. Gel anayasa yapalım diyoruz. Haydi bakalım bu seçimde kaç tane başörtülü milletvekili adayı çıkaracaksın? Artık bunu söyledim ya inanın başörtülü milletvekili adayı da koyar. Rozet takmaya başladı. Ne kadar hoş. Arkadaşlarımız ziyarete gittikler şu anda gerek yok dediler. Seçimden sonra çalışalım dediler.
”GEREKİRSE REFERANDUMA GİDELİM”
Gerekirse referanduma gidelim. Millet en doğrusu söyler. Gidelim millete bakalım millet ne diyor? Millete gitmeyi de kabul edemezler. Teklifimiz üzerinde kapsamlı uzlaşma sağlanabilirse bundan bayanlarımız ve ülkemiz çok karlı çıkacaktır. Kılıçdaroğlu kaçak dövüşüyor, samimiysen gel halledelim.”