Bankada çalışan Hava Ünlü (37) göz torbalarından rahatsız olunca özel bir hastaneye başvurdu. Kulak burun boğaz (KBB) uzmanı Profesör Tabip Ozan S.S., 12 Aralık 2015 tarihinde Meşhur’un gözlerinin altındaki torbaları almak için operasyon yaptı. Ama ameliyat sonrası Meşhur’un sol gözünün altında 2 santim ve 2 buçuk santim olmak üzere iki kesik izi ve sağ gözünün altında skar dokusu izi kaldı.
ADLİ TIP KURUMU: AMELİYAT TEKNİĞİ TIBBEN GERÇEK DEĞİL
Yüzünde iz kalmasının akabinde Ünlü, şikayetçi olunca Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Ozan S.S. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında istenen İsimli Tıp Kurumu raporunda, “Söz konusu izler göz önünde bulundurulduğunda ameliyat tekniğinin tıbben hakikat olmadığı, bu nedenle Ozan S.S.’nin uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş unsur ve kurallarına uygun olmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur” tabirleri kullanıldı.
2 YILA KADAR MAHPUSU İSTENDİ
Raporun akabinde Ozan S.S. hakkında 2019 yılında “Yüzde sabit iz bırakacak biçimde taksirle yaralama” hatasından 6 aydan 2 yıla kadar mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Ozan S.S., kelam konusu ameliyatın göz altından ve göz içinden yapılacak kesiyle olabileceğini, kendisinin göz içinden yapmayı tercih ettiğini söyledi. Ameliyatın başarılı bir formda gerçekleştiğini ancak Meşhur’un bir müddet sonra pansuman için hastaneye gelmediğini sav eden Ozan S.S., “Benden kaynaklı rastgele bir kusur kelam konusu değildir. Meşhur’un yaralanmasına sebebiyet vermem kelam konusu olamaz. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
YEREL MAHKEME 9 BİN LİRA İSİMLİ PARA CEZASINA ÇARPTIRDI
2021 yılında davayı karara bağlayan mahkeme sanık Ozan S.S.’yi “Yüzde sabit iz bırakacak formda taksirle yaralama” hatasından 9 bin lira isimli para cezasına çarptırdı. Mahkeme kararın açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) yer olmadığına da hükmetti.
İSTİNAF KARARI BOZDU
Kararı 2022 yılında inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İSTİNAF) 19. Ceza Dairesi, lokal mahkemenin belge kapsamına uygun düşmeyen münasebetlere HAGB’ye yer olmadığına dair karar vermesinin yordam ve yasaya karşıtlık oluşturduğuna kanaat getirdi. İSTİNAF, bu nedenlerle mahallî mahkemenin verdiği kararın bozulmasına karar vererek belgeyi tekrar birinci derece mahkemesine gönderdi.
TAZMİNAT DAVASI GÖRÜLMEYE DEVAM EDİYOR
Ayrıca Hava Ünlü, avukatı Feray Köksal aracılığıyla 100 bin lira manevi tazminat ve meçhul maddi alacak davası açtı. Tazminat davasının Anadolu Adliyesi’nde görülmeye devam ettiği öğrenildi.
‘AYNAYA BAKTIĞIMDA İKİ TANE KESİK OLDUĞUNU GÖRDÜM’
DHA’ya konuşan Hava Ünlü, Profesör Hekim Ozan S.S.’nin kendisine hiçbir iz kalmayacağı vaadinde bulunduğunu öne sürerek “Ameliyata girdim, çok ağrım vardı. Başımda refakatçi olarak duran kuzenim ve arkadaşım ağrım olduğunu doktora söyledi. O kadar ağrım vardı ki ağlıyordum. Çocuk olmadığımı, bunun kesinlikle geçeceğini ve bunun olağan olduğunu söyledi. Gözümdeki bantların bana yalnızca ödem için olduğunu ve rastgele bir kesik olmadığını söylemişti. Hastaneden çıktığımda dahi yüzümde kesik olduğunu bilmiyordum zira tabibim bana söylemedi. Ameliyattan sonra meskene gittim, ağrılarım çok artıyordu. Üçüncü gün uyandığımda gözümdeki bant düştü ve annemin ‘Gözünün altında kesik var, dikiş var’ demesiyle aynaya koştum. Baktığımda gözümün altında iki tane kesik olduğunu gördüm” biçiminde konuştu.
‘RAPORLAR NEDENİYLE İŞTEN ATILDIM’
Bunun akabinde hekimiyle konuştuğunu ve tabibin kendisine “Herhangi bir sorun yok, bu iz yüzde yüz gidecek, mutlaka hiçbir iz kalmayacak” dediğini sav eden Ünlü, şöyle devam etti: “Daha sonra ağrılarım devam etti, şişliklerim daha berbata gitti, morluklar artmaya başladı. Tabip her 3 ayda 1 denetime gitmemi söylemesine karşın ben her ay denetime gidiyordum. Hekimim çok sabırsız olduğumu söylüyordu bana. 3 ayın sonunda 6 ay sonra çok güzel olacağımı söyledi, 6 ay sonra gittim ve daha uygun olacağımı söyledi. 1 yılın sonunda ise artık gözümde 2 tane besbelli bir formda sabit bir iz vardı ve bunun bir daha asla geçmesinin mümkün olmadığını söyledi.”
Doktordan şikayetçi olduğunu ve hukuk çabasının 7 yıldır devam ettiğini kaydeden Ünlü, “Bu süreç içerisinde çok sıkıntı süreçler geçirdim. Rapor almak zorunda kaldım, düzeltme ameliyatı ve öbür ek tedaviler için aldığım raporlar nedeniyle işten atıldım. Ruhsal olarak ve ruhen çöktüm” dedi.
AVUKAT KÖKSAL: HEKİM HAKKINDA DİSİPLİN CEZASI UYGULANDI
Avukat Feray Köksal ise müvekkilinin ameliyattan yaklaşık 1 yıl sonra kendisine geldiğini ve tabip hakkında savcılığa şikayet dilekçesi sunduklarını belirtti. Yapılan soruşturmada belgenin İsimli Tıp Kurumu’na gönderildiğini ve İsimli Tıp Kurumu (ATK)’nun kuşkulu tabibi ameliyat tekniği konusunda yanlışlı bulduğunu vurguladı.
Yapılan yargılama sonunca sanığın 9 bin lira isimli para cezasına çarptırıldığını kaydeden Avukat Köksal, açtıkları meçhul alacaklı tazminat davasının ise hala devam ettiğini söyledi. Avukat Köksal, şöyle devam etti: “ATK raporuna nazaran müvekkilimin sağ ve sol göz altında iki tane kalıcı iz niteliğinde skar yani ameliyat izi mevcut ve bu izlerle müvekkilimin ömür boyunca yaşaması gerekiyor. Ancak tazminat taleplerimizin kabulü halinde elde edeceğimiz parayla müvekkilimin birtakım tedaviler olması gerekiyor. Bunlar hayli kıymetli tedaviler. Biz davalı hekimden bu ziyanımızı bir an evvel gidermesini talep ettik zira müvekkilimin yaşı ilerledikçe ameliyat izlerinin yok olması gitgide güçleşiyor. Yani müvekkilimin ziyanı her geçen gün daha da büyüyor. Şu an tazminat davamızda evrak yeniden isimli tıpta. Müvekkilimizin gözünde oluşan iş gücü kaybının tespiti için bir araştırma yapılıyor isimli tıp tarafından. Yargılama süreci devam ediyor, müvekkilimin yaklaşık 7 yıldır mağduriyeti devam ediyor ve davalı tabip bugüne kadar müvekkilimin maddi ve manevi ziyanını şimdi karşılaşamadı. Hakikaten hekimine güvenerek bu ameliyatı olmasına karşın kendisi ve şahitler tarafından tabir edildiği üzere yüzde yüz düzgünleşme garantisi ve hiçbir iz kalmayacağına dair garanti verilerek yapılmış bir ameliyat. Ameliyat tekniği yanlışlı; göz pınarından yani gözün içinden girilerek yapılması gereken bir ameliyat, göz altından kesmek suretiyle yapılmış. Bu ameliyat tekniği İstanbul Tabip Odası tarafından da yanlışlı bulunarak davalı hekim aleyhinde disiplin cezası uygulanmıştır”